Bloglarımız
Yüzde Kılcal Damar Neden Oluşur ve Nasıl Tedavi Edilir

Yüzde Kılcal Damar Neden Oluşur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Yüzde Kılcal Damar Neden Oluşur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Bazı kişilerin cilt yüzeyinde kılcal damar görünümü mevcut olabilmektedir. Özellikle yüz bölgesinde görünür halde olan ve meydana gelen kılcal damarlara yönelik tedavi prosedürlerinin uygulanması mümkündür. Genellikle cilt yüzeyinde kılcal damarların görünür hale gelmesi, ince damarların çaplarının büyümesi, genişlemesi ve cilt tabaka yapısındaki incelme gibi nedenlerden meydana gelebilmektedir. İnsanlar arasında oldukça yaygın olarak görülen yüzde kılcal damar oluşumu, yalnızca yüz bölgesinde değil, vücudun herhangi bir bölgesinde de meydana gelebilmektedir. İnsan vücudunun herhangi bir yerinde oluşabilen kılcal damarlar, yüz bölgesinde meydana geldiğinde kişilerde estetik açıdan rahatsız bir görünüm verebilmektedir. Bu nedenle yüzdeki kılcal damar tedavisi merak edilen konular arasında yer almaktadır. Bu açıdan yüzdeki kılcal damar tedavisi için uzman doktorlar tarafından uygulanabilecek bazı tedavi yöntemleri bulunmaktadır.

Yüzde kılcal damarlar neden oluşur?

Cilt yüzeyinde kılcal damarların görünür hale gelmesinin ardında birden fazla neden bulunabilir. Yüzdeki kılcal damar tedavisi için ise bu nedenlerin tespit edilmesi ve bilinmesi önem arz etmektedir. bu açıdan yüzdeki kılcal damar oluşumu;

  •  Cildin ince yapılı ve hassas olması,
  •  Uzun süreli güneş ışığına maruz kalma,
  •  Uzun dönem kortizonlu krem kullanımı,
  •  Lupus gibi rahatsızlıklar,
  •  Radyasyon içeren tedaviler,
  •  Hormon tedavileri ve doğum kontrol ilaçları,
  •  Yaşlılık ve genetik etkiler,
  •  Hematojik rahatsızlıklar,
  •  Burun operasyonlarında ciltteki damar çatlaklıkları gibi nedenlerden meydana gelebilmektedir.

Yüzdeki kılcal damar tedavisi açısından kılcal damarlara kaynak oluşturabilen nedenlerin tespiti tedavi yöntemlerinin olması gerektiği gibi uygulanması için önemlidir.

 Yüzdeki kılcal damar tedavisi nasıl yapılır?

Cilt yüzeyinde, özellikle de yüz bölgesinde meydana gelen kılcal damar sorunları için farklı tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir. Yüzdeki kılcal damar tedavisi için genellikle lazer ve ışık tedavileri ön plana alınabilmektedir. Bununla beraber yüzdeki kılcal damar tedavisi yöntemleri arasında IPL, KTP Lazer ve 4D Lazer gibi uygulamalar yapılabilmektedir. Kılcal damar tedavisi için en çok kullanılan bu yöntemlerde genellikle ince kılcal damarların çatlaması sonucunda meydana gelen problemler hedeflenmektedir. Burada lazer uygulamasının temel hedefi damarlara uygulanan aşırı ısının sonucunda zamanda damarların kaybolmasıdır. İnce damarlara kıyasla görece kalın damarlarda ise lazer uygulaması çok daha kısa süre içerisinde etkisini göstermektedir. Bu durumda yüzdeki kılcal damar tedavisi kalın damarlara göre biraz daha uzun süre alabilmektedir.

Yüzdeki kılcal damar tedavisi kimlere uygulanmaz?

Her tedavi sürecinde olduğu gibi yüzdeki kılcal damar tedavisi için de bu uygulamanın gerçekleştirilemeyecek bazı kişiler bulunmaktadır. Yüzdeki kılcal damar tedavisi için bu tedavi uygulanmayacak kişiler arasında gebeler, kanımı bozukluğu olan kişiler, epilepsi hastaları, kalp pili kullanan kişiler bu uygulamada dahil edilmez. Bahse konu olan bu kişilerin dışında hemen her kişi için kılcal damar tedavisi ve yüzdeki kılcal damar tedavisi işlemleri kolay bir şekilde uygulanabilmektedir.

Yüzde kılcal damar tedavisinin yan etkileri nelerdir?

Daha önce de bahsedildiği gibi kılcal damar tedavisi ile beraber yüzdeki kılcal damar tedavisi işlemlerinde damarların kalınlık ve incelik durumuna göre farklı tedavi yöntemleri ve lazer işlemleri gerçekleştirilmektedir. Bununla beraber genel olarak kılcal damarlar üzerinde uygulanan tedavi yöntemlerinde herhangi bir zarar meydana gelmez ve bu durumda tedavi sürecinin sonunda yan etki oluşumu oldukça az görülebilmektedir. Yüzdeki kılcal damar tedavisi sürecinden sonra doğrudan cilt yüzeyinde herhangi bir tahribat durumun oluşmaması için cildin olabildiğince maksimum seviyede korunması tavsiye edilir. Dolayısıyla tedavinin uygulandığı bölgeleri doğrudan güneş ışınlarından, ısı ve benzeri gibi işlemlerden olabildiğince korumak gereklidir. Yüz bölgesinde ve genel olarak cilt yüzeyinde uygulanabilecek kılcal damarların tedavi işlemlerinde genellikle uygulama sonrasında uygulama bölgesinde hafif bir kızarma, kabuklanma ve benzeri gibi durumlar görülebilir. Oldukça normal olan bu yan etkiler tedavi sürecinin bir parçasıdır. Bahse konu olan kızarıklık ve kabuklanma gibi durumlar çok hızlı bir şekilde iyileşmekte ve cilt yeniden kendi yapısına hızlı bir şekilde dönmektedir. Yüzdeki kılcal damar tedavisi işlemlerinin sonrasında oldukça az sayıda kişi de hafif bir şişlik ya da tedavi bölgesinde karıncalanma gibi yan etkiler meydana gelebilmektedir. İşlem sonrasında o kişi de herhangi bir şekilde bahse konu olan bu etkilerden daha farklı bir durum meydana gelir ise işlemi yapan uzman doktor ile doğrudan görüşme yapılması gerekebilir.

Yüzde kılcal damar tedavisinde acı hissedilir mi?

Genellikle, cilt yüzeyinde uygulanabilen çeşitli tedavi yöntemlerinde danışan kişilerin merak ettiği bir konu acı ve ağrı meydana gelip gelmemesidir. Yüzdeki kılcal damar tedavisi işlemleri, genel olarak acısız ve ağrısız işlemlerden meydana gelmektedir. Yalnızca, cilt yüzeyinde uygulanan lazer tedavisinin belirli bir ışın yoğunluğundan kaynaklı olarak uygulama esnasında hafif bir acı durumu meydana gelebilmektedir. Ancak uygulama esnasında meydana gelen bu durum lazerin yapısından kaynaklanmaktadır ve geçici bir hissiyat yaratmaktadır. Lazer uygulaması genel olarak cilt yüzeyinde bir yanma hissiyatı oluştursa da bu son derece normal bir durumdur. Ağrı ya da acı eşiği düşük olan kişiler için yüzdeki kılcal damar tedavisi esnasında destek olabilmesi adına uzman doktorun uygun bulması halinde anestezi uygulaması yapılabilmektedir. Yüzdeki kılcal damar tedavisi için ayrıca, uygulamanın yapılacağı bölge üzerinde belirli bir süre için soğutma adımları da uygulanabilmektedir. Lazer genel olarak cilt yüzeyinde belirli bir seviyede ısı ve ışın uygulamasına dayandığı için bölgesel soğutma işlemleri, danışan kişiler nezdinde rahatlatıcı bir ön uygulama olabilmektedir. Soğutma işlemlerinin yanında ayrıca, lokal anestezi gibi uygulamalar da yine uzman doktorun uygun bulması halinde ele alınabilmektedir. Her üç yöntem de kılcal damarlar için uygulanabilecek tedavi yöntemlerinde hastanın acı eşiğinin yükselmesine ve uygulama esnasında acı hissinin oluşmasını önlemeye yönelik olarak uygulanabilmektedir. Bu sayede olabildiğince rahat bir uygulama yapılması mümkün olmaktadır. Tedavi ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak için Kılcal Damar Tedavisi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.